Ülseratif Kolit hastalığı Nedir ?

Kalın bağırsağın iç yüzeyini döşeyen tabakanın (kolon mukozası) iltihabidir. Mukozada iltihap ve kanayan yaralara (ülser) yol açar.

Hastaların hemen hepsinde bağırsağın son bölümü (rektum) hastadır. Hastaların bir kısmında bağırsağın daha büyük bölümü, bazı hastalarda da tüm kalın bağırsak hastadır. Yani hastalığın tutulumu hastadan hastaya değişir.
Hastaların bir kısmında başlangıç döneminde kabızlık olabilirse de, genellikle ishal vardır. Dışkı kanlıdır. Kanla birlikte mukus denilen parlak, kaygan barsak salgısı ve cerahat de diski içinde görülür.
Ülseratif kolit süreğen bir hastalıktır, yıllarca devam eder. Tedavi ile hastanın yakınmaları bağırsaktaki hastalık hali düzelir. Ancak zaman zaman tekrarlamalar gösterir. hastanın ilaçlarını doktor kontrolü altında önerilen sürede ve bazen sürekli olarak kullanması gerekir.

 

Ülseratif Kolitin Nedenleri Nedir?

Hastaligin nedeni bugün için bilinmemektedir. Gidalarimizla mide-barsak kanalina giren çesitli maddeler, bakteri toksinleri ve virüsler hastalıgın ortaya çikmasinda rol oynayabilir.  Ancak sorumlu hiçbir gida maddesi veya mikroorganizma bulunmus degildir. Etken ne olursa olsun, bu zararli faktöre karsi barsak mukozasinda yanit olarak iltihap hücreleri artar, inflamasyon ve ülserler gelisir.

Ülseratif Kolitin Belirtileri Nelerdir?

  1. Kanli ishal,
    2. Makattan kan ve sümüksü madde gelmesi,
    3. Karın ağrısı,
    4. Halsizlik yorgunluk,
    5. İştahsızlık ve kilo kaybi,
    6. Kansızlık, solukluk,
    7. Bazı hastalarda, gözde kızarıklık ve yanma, eklemlerde ağrı, ciltte döküntüler ve karaciğer fonksiyon testlerinde bozukluklar.

Ülseratif Kolit Tanısı Nasıl Konulur?

Hastanın hikayesinde kalın bağırsaktan olan kanama, birlikte olan ishal ve karin ağrısı Ülseratif kolit olabileceğini düşündürür. Yapılan diski ve kan tetkikleri ile bağırsak enfeksiyonu olmadığı anlaşıldıktan sonra tanıyı kesinleştirmek için kolonoskopi yapılması gereklidir. kalın bağırsaklar ve ince bağırsağın son bölümü kolonoskopi adi verilen optik ve bükülebilir  bir aletle ayrıntılı olarak görüntülenebilir. bağırsak kanalı  biyopsi alınmasına duyarlı olmadığı için hasta hiç bir şey hissetmeden hasta bölgelerden parça alınabilir. Bu parçaların patolojide değerlendirilmesi ile tanı konulmaktadır.

Ülseratif Kolit Nasıl Tedavi Edilir?

Nedeni tam bilinmeyen, kronik bir hastalık olmasına rağmen Ülseratif kolit hastalığı günümüzde basari ile tedavi edilebilmektedir. Tedavide sürekli doktor kontrolünde olmak esastır. Ülseratif kolit tedavisi hastalığın şiddetine ve etkilediği barsak alanına göre hekim tarafından planlanmalıdır. Genellikle ağızdan alınan  haplar ( Salofalk tb, Asacol tb, Pentasa tb ) ve makattan verilen lavmanlar  ile tedaviye başlanır. Bu ilaçların yetersiz kaldığı ya da hastalığın en  basından şiddetli  seyrettiği olgularda tedaviye ağızdan veya damar yolu ile kortikosteroid ilaçlar eklenmektedir. Gereğinde ağır hastalar hastanede yatırılarak damar yolundan beslenmelidir. Kimi ağır kolitlerde tedaviye bağışıklığı baskılayan ilaçlar verilebilir. Bazı durumlarda ise hastalar ancak cerrahi yolla tedavi edilebilmektedirler. Kortikosteroid ilaçlarla tedavi süresi asla 3 ayı geçmemeli ve hastalar asla ilacı aniden kendileri kesmemelidir. Ülseratif kolitte hastalığa bağlı yakınmalar geçtikten sonra Salofalk, Asacol  gibi ilaçlar ile idame tedavisine devam edilmesi önerilir. Kimi zaman kortikosteroid ilaçlara dirençli ya da bağımlı hastalarda immunomodülatör (immuran, 6-merkaptopurin) ilaçlar ya da yeni biyolojik tedaviler uygulanabilir. Bu sayede hastalığın tekrar alevlenmesi engellenebilir. hastalığın tümüyle ortadan kalkması kalın bağırsağın tamamının cerrahi (total kolektomi) olarak çıkarılması ile mümkün olmaktadır. 

Ülseratif Kolitte Diyetin Faydası Var Mi?

Ülseratif kolit hastalarında herhangi özel bir diyet uygulamasının faydalı olduğu ya da her hangi bir gıdanın Ülseratif kolitte zararlı olduğu bilimsel olarak gösterilememiştir. Toplumda (% 5-10) sıklığında  görülen süt tahammülsüzlüğü (laktoz intoleransi) zaten var olan ishale katkıda bulunabilir. Bu durumlarda süt ve süt ürünlerinden uzak durulması veya marketlerde bulunan laktazlı sütlerin tüketilmesi önerilebilir. Aspirin ve romatizma ilaçları Ülseratif koliti alevlendirilebileceğinden bu ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır. Genel olarak temiz, dengeli ve sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi yeterlidir.

Ülseratif Kolit Kansere Neden Olur Mu?

Ülseratif kolit varlığında  hastalığın  9-10. yıllarından  itibaren kalın barsak kanseri gelişime riski normal popülasyona göre artmıştır. Bu risk artısı hastalıkla geçen süreye ve Ülseratif kolitin kalın bağırsağın ne kadar bir bölümünü etkilediğine bağlı olarak değişmektedir. Ancak, Ülseratif kolit hastalarında kalın barsak kanseri gelişiminden  evvel  kalın barsak yüzeyinde displazi adi verilen bir takim öncü değişiklikler olmaktadır ve bu  değişiklikler erken dönemde yapılan kolonoskopi ve biyopsi ile saptanabilmektedir. İste bu nedenden ötürü Ülseratif koliti olan hastalar eğer tüm bağırsağı tutan hastalıkları var ise 9. yıldan sonra,  sadece kalın bağırsağın sol tarafını tutan  hastalıkları var ise 15. yıldan sonra yıllık tarama kolonoskopileri yaptırmalıdır. Öncü lezyonlar saptandığında kanser gelişmeden kalın bağırsağın cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmaktadır.

Ülseratif Kolit Hayatımı Nasıl Etkiler?

Yapılan çalışmalar Ülseratif kolitli hastaların yasam sürelerinin normal popülasyondan farkı olmadığını göstermiştir. Bir başka deyişle Ülseratif kolit ömrü kısaltmamaktadır. Hastalar genellikle  kontrollerini ve tedavilerini aksatmadıkları  sürece normal hayatlarını sürdürebilirler. Ülseratif kolit hastalığı ve hastalıkta uygulanan tedavilerin çoğu anne-baba olmaya engel yaratmamaktadır. Sadece kadınlarda kalın bağırsağın tam çıkarılmasının (total kolektomi ve pos oluşturulması) gebe kalma sansını azalttığı bilinmektedir. Bu nedenle doğurgan yastaki kadınlarda cerrahi kararı alınmadan önce iyi düşünülmelidir.