Kronik pankreatit nedir

Kronik pankreatit kavramı altında anlaşılan pankreasın kronik olarak (uzun süreli) iltihaplanmasıdır. Pankreasın süren ve/veya tekrar eden spontane hasarı nedeniyle bezdeki işlevsel hücrelerin yavaş yavaş tahribi ortaya çıkar. Bunların yerini hastalığın ilerleyen safhalarında yaramsı dokular alır. Sonuçta pankreas normal işlevini yerine getiremez hale gelir:

Besinlerin daha küçük birimlere “sindirilmesi ve en nihayetinde vücuda alınabilmesinden sorumlu olan sindirim enzimlerinin üretimi kesilir. Şişkinlik, tokluk hissi, ishal (sıklıkla kötü kokulu) ve uzun vadede kilo kaybı meydana gelir.

Pankreasın adacık hücreleri hasar gördüğünden insülin üretimi kesilir. Neticesinde vücudun şeker dengesi bozulur ve muhtemelen şeker hastalığı (Diabetes mellitus) ortaya çıkar. 

Hastalığın gidişatında çeşitli nedenlere dayalı olarak daha yoğun üst karın ağrıları meydana gelir, ki bunlar kemer şeklinde sırta doğru yayılır.

Muhtemelen bunların nedeni pankreasın sinir dokusundaki değişikliklere veya pankreas yollarının tıkanmasından dolayı organda meydana gelen artan basınca dayanmaktadır. Gerçek olan şu ki, bu ağrılar en ağır ağrı kesiciler (morfin, opiyatlar) ile dahi tamamen giderilememektedir.

Belirtiler

Batılı sanayi ülkelerinde artan alkol tüketimi kronik pankreatitin sıkça nedenlerinden birisidir. Ancak her vakada bunun nedenleri kronik olarak artan alkol tüketimi olmak zorunda değildir.

Alkole yönelik farklı “tolerans sınırları” ile bu hastalığı tetiklemek için oldukça düşük miktarda alkolün yeterli olduğu insanlar vardır. Kronik pankreatitin diğer önemli nedenleri genetik bozukluklardır.

Bu genetik bozukluklar günümüzde henüz hastalık daha başlamadan kan hücrelerinde tespit edilebilir.  Kronik pankreatitin oluşmasına nadir nedenlerin arasında pankreas yollarının yanlış konumları (Pancreas divisum/Pancreas anulare), ilaçlar ve metabolizma bozuklukları bilinmektedir. 

Yaklaşan bir kronik pankreatite hiç te nadir olmayacak şekilde metabolik sendrom bulunan hastalarda rastlanmaktadır. Adipositaz ve artan kan yağı değerleri kolesterol bakımından zengin safra irmiği (“Sludge”) oluşumuna neden olur, ki bu da papilla daralmasına (papilla stenozu) yol açan küçük taşların oluşmasını sağlayabilir, ki bu safra birikmesine yol açabilir.

Kimi durumlarda ise kronik pankreatitin oluşumuna neden olabilecek özel sebepler bulunamamaktadır. Bu durumda “idyopatik” bir kronik pankreatitten bahsedilir.

Kronik Pankreatitin Belirtileri

Ağrı

Sindirim Bozuklukları (şişkinlik, tokluk hissi)

İshal

Kilo Kaybı

Şeker Hastalığı (Diabetes mellitus)

 

Tedavi Yöntemleri

Kronik pankreatitin tedavisinde her şeyden önce hastanın şikayetleri göz önünde bulundurulur. Çoğunlukla hastaların başlıca sorunu neredeyse dayanılmaz hale gelen üst karın ağrılarıdır.

Alkol kesinlikle ve tam olarak bırakılmalıdır. Besinlerin yeterince sindirimini sağlamak için pankreas enzimi preparatları verilerek şişkinlik ve ishal gibi ağrılı semptomları azaltmaya çalışılır.

Bu iki tedbirin ağrıları arzu edildiği şekilde azaltamaması halinde çeşitli, az ya da çok güçlü ağrı kesiciler kullanılır. Bununla ağrılar yeterince azaltılamaz ise, bir ameliyat göz önünde bulundurulmak zorundadır.

Dışkıda yağ katmanları ve/veya kötü kokulu ishal yoluyla pankreasın yeterince sindirim enzimi üretmediği belirlendiğinde bunlar ilgili ilaçların kalıcı kullanımı ile telafi edilmek zorundadır. Yiyeceklerin yağ içeriğine göre artan sayıda sindirim enzimi içeren kapsül yemekler ile birlikte alınmak durumundadır.

Sindirim enzimlerinin işlevini yerine getirebilmesi için neredeyse her zaman midedeki asit üretimi asit kısıtlayıcı olarak tabir edilen ilaçlarla yavaşlatılmak zorundadır. Son olarak yeteri miktarda yağda çözünebilen vitaminlerin (vitamin A, D, E ve K) alımına dikkat edilmek durumundadır.

Kan şekeri seviyesi arttığında, bu pankreas tarafından yetersiz insülin üretildiğinin ve salgılandığının ibaresidir. İlk etapta uyarlanmış bir diyet ile kan şekeri seviyesini normalleştirmeye çalışılır. Bununla kan şekeri seviyesi tatmin edici düzeye inmemesi halinde kısa ve/veya uzun vadeli olarak kan şekeri seviyesi insülin iğneleri ile düşürülmek zorundadır. “Kan Şekeri Tabletleri” (oral anti-diyabetik ilaçlar) ile uygulanan bir tedavi genel olarak başarı vaat etmez.

Bazen pankreas dokusunda psödokist (sıvı dolu boşluklar) denilen yalancı kistler meydana gelebilir. Bu durum Pankreas suyu ile dolu olan yapının pankreasın içinde veya yanında bulunmasıdır. Pankreas psödokistleri herhangi bir tedavi olmaksızın gerileyebilir.

Ancak bu kronik pankreatitte nadir söz konusu olur. Buna karşın psödokistler gittikçe büyüyebilir ve mide bulantısına, kusmaya, ağrılara ve kilo kaybına neden olabilir. Bu durumda en iyi tedavi cerrahi bir drenaj veya endoskopik bir drenaj, yani psökistin sıvı içeriğinin ince bağırsağa veya mideye tahliye edilmesi olur.