Mide Kanseri nedir ?

Mide kanseri, 2020 yılı Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre en sık rastlanan 6. ve en çok kaybın yaşandığı 4. kanser türüdür.

Mide kanserine çoğunlukla 45 yaş üzerinde rastlanır. En sık rastlanan mide kanseri türü adenokarsinom olmakla birlikte, nadir de olsa başka türler gözlemlenebilir. Bu kanser türünün ortaya çıkmasında Helicobacter pylori adlı bakterinin enfeksiyonu çok önemli rol oynamaktadır.

Mide kanseri, midenin yüzeyini kaplayan hücrelerin kontrolsüz büyüme ve çoğalması sonucu oluşan bir kanser türüdür. Yemek borusu ile midenin birleşim yerinde veya midenin gövdesinde oluşabilir. Diğer kanserlere nazaran daha yavaş gelişim gösterir.

Mide kanserine neden olabilecek bazı risk faktörleri belirlenmiştir. Mide kanserinin başlıca nedenleri şunlardır:

  • Mide kanseri erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür.
  • 50 yaş üstünde mide kanseri riski artar.
  • Bazı ırklarda mide kanseri daha fazla görülür.
  • Mide kanseri Japonya, Çin, Güney ve Doğu Avrupa ile Güney ve Orta Amerika’da daha sık görülür.
  • Helicobacter pylori enfeksiyonu: Bu bakteri enfeksiyonu ile mide kanseri arasında ilişki vardır. Ancak her H. Pylori mikrobu taşıyanda mide kanseri gelişmez.
  • Diyet: Füme ve tütsülenmiş gıdaları fazla tüketenlerde, tuzlanmış balık, et ve salamura sebze tüketenlerde mide kanseri daha sık görülmektedir. Kurutulmuş etlerde bol miktarda nitrat bulunur. Çok sebze meyve yemek mide kanseri için koruyucudur.
  • Sigara kullanımı: Mide kanseri riski sigara kullananlarda iki katına çıkar. Özellikle mide – yemek borusu birleşiminde kanser oluşur.
  • Daha önceden mide operasyonu geçirenlerde mide kanseri gelişme riski daha fazladır.
  • B12 vitamin eksikliğinebağlı gelişen pernisiyöz anemili kişilerde daha sık mide kanseri gelişir.
  • Ailede kanser vakalarının olması
  • Mide, bağırsak, burun, akciğerler ve idrar kesesinde polipleri olan hastalarda daha sık mide kanseri görülür.
  • Kronik atrofik gastriti olan hastalarda zamanla mide kanseri gelişebilir.

 

Mide Kanseri Belirtileri

Mide kanseri belirtileri tüm hastalarda aynı anda görülmez. Sıklıkla görülen belirtiler şunlardır:

  • Mide ağrısı
  • Yemek yedikten sonra şişkinlik
  • Sık sık mide ekşimesi
  • Hazımsızlık
  • Tekrarlayan bulantı atakları ve kusma
  • Karın ağrısı
  • Sebepsiz kilo kaybı
  • Mide bölgesinde dışarıdan fark edilen şişlik
  • Kansızlık
  • Dışkıda kan
  • Halsizlik yorgunluk
  • Göğüste yanma hissi

 

Mide Kanseri Evreleri

Hekim mide kanseri teşhisi konulduktan sonra kanserin evrelendirmesini yapacaktır. Evreleme kanserin ciddiyetini ve tedavisini belirler. Hayatta kalma oranları kanserin evresine göre değişir.

Mide Kanseri Tanısı

Yukarıda saydığımız belirtiler ile hekime giden hastadan hekim önce hikaye alır. Belirtiler, süreleri, yaşam şekli ve alışkanlıklar sorulur. Daha sonra tanıya yönelik olarak aşağıdaki testler yapılır:

  • Endoskopi:En sık yapılan uygulamadır. Endoskopi esnasında lezyondan biyopsi alınır ve patolojik incelemeye gönderilir.
  • Bilgisayarlı tomografi:Kanserin yeri, büyüklüğü ve varsa yakın organ metastazları saptanır.
  • Endoskopik ultrason:bazı hastalarda hekim bu yöntemle midenin üst bölgesini ve yemek borusunu değerlendirebilir.
  • PET:Aktif kanser hücrelerinin yerini saptayabilir.

Mide Kanseri Tedavisi

Mide kanseri tedavisi gastroenterolog, medikal onkolog, kanser cerrahı ve radyasyon onkoloğu tarafından yapılır. Tedavi planlanırken hastalığın evresi göz önüne alınır. Başlıca tedavi yöntemleri arasında Cerrahi tedavi, Kemoterapi, Yeni jenerasyon hedefe yönelik ilaç tedavisi ve radyoterapi gibi yöntemler kullanılmaktadır. 

Mide Kanseri Nasıl Önlenir?

Mide kanserini önlemenin kesin bir yolu yoktur. Mide ağrısı, hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetleri olan kişiler doktora danışmadan mide ilacı kullanmamalıdır. Tanıda gecikmeye yol açabilir. Füme gıdalar, salamura gıdalar, tuzlu kuru et ve balık tüketimi azaltılabilir. Taze sebze ve meyve tüketimi arttırılabilir. Tam buğday ekmeği ve bakliyatlar faydalıdır. Diyetteki lif miktarını arttırmak gerekir. Aşırı kilo kanser riskini arttırır. Tuzu ve şekeri azaltmak faydalıdır. Aşırı sıcak içecek tüketmemek gerekir. Düzenli egzersiz tüm kanser türlerinde riski azaltır. Sigara ve tütün ürünleri kullanımından kaçınmak önemlidir. Helicobacter pylori enfeksiyonu saptandıysa tedavisini yaptırmak gereklidir. Genetik yatkınlığı olan kişiler aralıklı tarama endoskopileri yaptırabilirler. Bu taramalar hastalığın erken yakalanmasını sağlayabilir.

Ancak H. Pylori’nin eradike edilmesinin (antibiyotiklerle ortadan kaldırılması) mide kanserini tamamen önleyeceği konusunda kuşkular var. H. Pylori midenin habis hastalıkları arasında sayılabilecek lenfomaya da öncülük ediyor.

Mide Kanserinden Korunma Yolları

  • Sigara ve alkol gibi kanser yapıcı maddelerden uzak durmak,
  • Sağlıklı beslenmek
  • Fazla tuz tüketmekten kaçınmak,
  • Kızartma yağlarını tekrar tekrar kullanmamak.

Belirtiler

Mide kanseri genellikle sinsi ilerleyen ve belirtilerini verdiğinde çoğunlukla ileri evrede tanısı koyulan bir hastalıktır. Diğer taraftan ise belirti verse dahi, yakınmalar pek çok diğer hastalıkta da görülebileceğinden, hastalar tarafından göz ardı edilebiliyor.

Mide Kanseri Belirtileri Arasında

  • kilo kaybı,  
  • karın ağrısı,
  • bulantı-kusma,
  • iştahsızlık,
  • yutma güçlüğü,
  • kanama
  • erken doyma 
  • ülseri andıran ağrı

Mide Kanseri Risk Faktörleri

Mide kanseri oluşumunda genetik özelliklerin yanı sıra çevresel etkenler ve kanser gelişimini kolaylaştırıcı bazı öncü hastalıklar rol oynuyor. Genel olarak mide kanserlerinin tesadüfen ortaya çıktığı, ancak yüzde 10’unun ailesel geçiş gösterdiği kabul ediliyor.

Mide kanseri oluşumunda; H. pylori, kalıtsal özellikler, beslenme gibi etkenlerin yanı sıra farklı nedenler de koruyucu ya da kolaylaştırıcı rol oynuyor.

Bazı meslek gruplarında mide kanseri görülme sıklığı, daha yüksek olabiliyor. Kömür madeni işçilerinde, kauçuk ve asbestle çalışanlarda, lastik ve petrokimya üretiminde çalışanlarda mide kanseri riski genel topluma oranla biraz daha yüksek.

Selim bir mide hastalığı nedeniyle ameliyat edilmiş ve midesi normalin üzerinde safra ve pankreas salgısına maruz kalan hastalarda yıllar içinde mide kanseri gelişmesi olasılığı artıyor.

Genç yaşta sigara kullanımına başlayanlarda ve ağır içicilerde mide kanseri riski 2 kat artış gösteriyor.

Bunların yanı sıra, aşağıdaki gibi durumlarmide kanserleri risk faktörlerini oluşturabiliyor:

  • Yoğun şekilde tuzlanmış salamuralar
  • Bazı gıda koruyucular
  • Fermente soya
  • Yüksek ısıda pişirilmiş etler
  • Küflenmiş tahıllar, tohumlar, çekirdek tohumları (aflatoksin)
  • Yağda kızartılmış gıdalar, aşırı kırmızı et tüketimi.

Tanı Yöntemleri

Mide kanseri çoğunlukla hazımsızlık diye tanımlanan şikâyetlerle ortaya çıkıyor. Bu nedenle uzunca bir süre hasta tarafından ihmal edilebiliyor. Oysa erken dönemde yapılan müdahale tedavide başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor. Bu nedenlerle yukarıda ifade edilen belirti ve bulgular varsa, mutlaka hekime danışılması gerekiyor.

Hekiminiz aile öykünüzü ve tıbbi geçmişinizi dinlemesinin ardından fizik muayene bulgularına göre mide ile alakalı bir durumdan şüphelenirse bir takım tetkikler isteyebiliyor.

Bu tetkiklerin başında gastroskopi geliyor. Gastroskopi esnasında esnek ve ucunda kamera olan bir boru ile ağız yoluyla midenize girilerek midenin iç cidarı inceleniyor ve şüpheli görülen yerlerden örnekler alınarak patolojik çalışmaya gönderiliyor. Kanser veya öncü lezyonlarının tespiti ancak bu şekilde yapılabiliyor.

Kanser teşhisi konması halinde, hastalığın yaygınlığını saptamak ve uygun tedavi seçeneklerini tespit edebilmek adına tomografi, MR ve PET gibi görüntüleme tekniklerinden faydalanılabiliyor.

Tedavi Yöntemleri

Diğer pek çok kanser türünde olduğu gibi mide kanserinde de cerrahi yöntemler ile kemoterapi ve radyoterapi kullanılıyor. Uygun hastalarda cerrahi ilk seçenek olmakla beraber, cerrahi kararının verilmesinde kanserin yaygınlığı ile hastanın genel sağlık durumu büyük önem taşıyor.

Kanser ne kadar erken saptanırsa ve ne kadar az yayılmışsa cerrahi tedaviler ile kür şansı o derece artıyor. Kür amaçlı yapılan cerrahilerde midenin büyük bir kısmı veya tamamı ile mide etrafındaki lenf düğümler çıkartılıyor. Bunun yanı sıra, ileri evredeki hastalarda, hastanın yaşam konforunu arttırmak üzere yapılan bir takım cerrahi girişimler de mevcut.

Kemoterapiler ise ileri evre hastalarda tümör büyümesini yavaşlatmak için, cerrahi için uygun olan ama tümör büyüklüğü fazla olan hastalarda tümörü cerrahi olarak çıkartılabilir boyutlara indirgemek amacıyla ve 2-3. evre hastalıkta cerrahi sonrasında nüks ihtimalini azaltmak için kullanılabilir.

Radyoterapi mide kanseri tedavisinde rutin olarak uygulanan bir tedavi yöntemi olmamakla beraber, tümörlerin küçültülmesinde veya ileri evrelerde ağrı hissinin ortadan kaldırılmasında kullanılabilecek bir yöntemdir.

Helicobacter Pylori

Helicobacter pylori, Gram-negatif, flagellalı bir bakteridir. Bu bakteriyle enfekte olmuş kişilerin %1-3’ünün mide kanserine yakalandığı gösterilmiştir. Dünya nüfusunun yarıdan fazlası bu mikroorganizma ile enfektedir. Düşük sosyoekonomik düzey, kalabalık yaşam koşulları, yetersiz temizlik ve hijyen en önemli sebeplerdir. Enfeksiyon 6 yaşına kadar bulaşabilir. İnsandan insana bulaşma durumu vardır. Bu, ağızdan-ağıza veya dışkıdan-ağız yoluyla olabilir.
Helicobacter pylori; Üre-nefes testi, gaitada (dışkıda) helikobakter pilori antijeni testi ya da endoskopik mide biyopsilerinde bakteri görülerek tanı koyulur. 
 

Helikobakteri pilori tedavisi

Bakterinin antibiyotik direnci nedeniyle, tedavisi 2’li ya da 3’lü antibiyotik tedavisi ve proton pompa inhibitörü, bizmut içeren ilaçlarla yapılabilir. 7 ve 14 günlük seçenekler kullanılabilir. Tamamen tedavi edilebilen bu hastalığın tekrarlama olasılığı da mevcuttur.
Demir eksikliği anemisi varsa…
Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu bakteri, mide kanseri nedeni olarak kabul edilmiştir. Bakteri, mide kanseri riskini artırır ancak bakterinin pozitif olduğu herkeste kanser görülmez. Bakterinin neden olduğu inflamasyon, genetik ve çevresel faktörlerle birlikte kansere neden olabilir. Bu bakteri ayrıca başka hastalıklara davetiye çıkarabilir. Özellikle açıklanamayan demir eksikliği anemisi ve İTP’nin, bu bakterinin tedavisi ile düzeldiği kanıtlanmıştır. 
Mide yakınmaları olan bir kişide helikobakter pilori enfeksiyonu saptanmışsa, takip eden gastroenterolog tarafından tedavisi düzenlenir. Helikobakter pilori enfeksiyonundan korunmak için özellikle hijyene dikkat etmek gerekir. Genellikle ağız yolu ile kirli sular veya iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden bulaştığı kabul edildiğinden dolayı, genel temizlik kurallarına uymak yeterli önemli.
Mide Kanseri Gelişiminde Helicobacter pylori
Bir bireyde mide kanserinin oluşması; beslenme, egzersiz, konak hücre yanıtı, genetik faktörler, yaşam şartları ve alışkanlıklar  gibi bir çok etmeni kapsayan çok aşamalı bir süreçtir. Yüzeyel gastrit ile başlayan bu süreç, H. pylori enfeksiyonu ile tetiklenebilir. Yüzeyel gastrit sürecini atrofik gastrit ve intestinal metaplazi izler. İntestinal metaplazi durumunda midenin iç yüzeyindeki hücreler, bağırsak hücrelerine benzeyecek şekilde başkalaşım geçirir. Sonrasında “displazi”, yani normal olmayan hücre gelişimi ve ardından adenokarsinom gözlenir. 
 
Helicobacter pylori kansere sebebiyet verse de, bu enfeksiyona yakalanan kişilerin çok az bir kısmında mide kanserine kadar uzanan bir ilerleme görülür. Gastrit gibi mide hastalıklarının erken teşhis edilmesiyle ve doktor kontrolünde antibiyotik tedavisiyle bakteri enfeksiyonunun önüne geçilebilmektedir.
Helicobacter Pylori bakterisi, midenin asit içeriğinde yaşayabilen tek bakteridir. Bu yüzden tedavilere karşı dirençlidir. Saptanması halinde hekiminiz tarafından verilen çoklu ilaç tedavisi rejimleri ile tedavi olabilme ihtimali vardır. Verilen ilaçların tam kullanılmama durumunda tamamen yok olmamaktadır.